Duyusal İşlemleme Bozukluğu Olan Çocuklarda Oyun Oynama
Çocuk ve Oyun
Birçok terapist, oyunun yaşamın erken yıllarında çocuğun en önemli aktivitesi olarak sayar. 1949 yılında N. A. Alessandrini oyunu “Çocuğun öğrenme yöntemi ve içten gelen aktivite ihtiyacının çıkış noktası. Çocuğun işi ve kariyeri. Biz kendimizi işimize nasıl bir tutum ve enerji ile adıyorsak onlar da oyuna aynı şekilde yaklaşıyor. Oyun her çocuk için ciddi bir iştir, oyalanma ya da boş vaktin doldurulması ile karıştırmayın. Oyun öylesine bir şey değildir. Amaçlı bir aktivitedir” şeklinde tanımlamıştır.
Oyunun daha modern tanımları ise çocuğun oyuna yönelik iç ve dış motivasyonu, oyunun güvenlik seviyesi, çocuğun oyuna spontan ve aktif girişimi, çocuğun oyunu kendi yönlendirmesi ve oyun sırasında çevre ile etkileşim gibi unsurlar içerir.
Bir Ergoterapi Müdahalesi Olarak Oyun
Ergoterapistler oyunu, çocuğun oyun becerilerini geliştirmek, oyun davranışlarının açığa çıkmasını kolaylaştırmak için kullanır. Eğer çocuğun iç motivasyon dinamiklerinde, gerçeklikten uzaklaşma becerisinde, oyun deneyimlerinden elde ettiği duyusal bilgiyi işlemede problemi varsa, çocuğun gelişimi sekteye uğrayabilir. Ergoterapistin çocuğun oyun becerilerini geliştirerek bu becerilerin yetişkinlik yaşamında gerekecek olan becerilere yayılımına ve geçişine yardım etmesi önemlidir.
Duyu Bütünlüğü ve Oyun
Ayres duyu bütünlüğünü “amaçlı aktivitelerde kullanılmak üzere duyuların organizasyonu” olarak tanımlar. Bir akiviteye girişen çocuk, çevreden gelen duyusal uyaranları işlemler ve organize eder ve kendisine belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak için bu uyaranlara uygun cevaplar üretir.
Couch, Deitz & Kanny, “Duyu bütünlemede oyun, duyuların düzenlenmesinde bir aracı ve motivasyon aracı olarak kullanılır” demektedir.
Çalışma
Yapılan çalışmanın amacı, duyusal işlemleme problemi olan bir çocuğun doğal çevre şartlarında nasıl oyun oynadığını anlamaktır. Duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuğun oyun oynama becerilerinin gözlemlenmesi ile terapist müdahale aktivitelerini çocuğun mümkün olan en iyi oyun performansını sağlayabilmesi üzere geliştirebilir.
6 yaşındaki Elijah (Rumuzdur), iki ay boyunca 45 dakikalık serbest oyun seanslarına katılmıştır. Bu oyun seansları video ile kayıt altına alınmış ve incelenmiştir. Kayıtlar incelendiğinde görülmüştür ki:
Kısıtlı Oyun Repertuarı
Elijah’ın oyun repertuarı yaşıtlarına göre daha dardır. Çalışmanın oyun ortamında birçok oyuncak çeşidi olmasına rağmen, beklenen oyun çeşitliliğini sağlayamamıştır. Devamlı aynı oyun seçimlerini yapmış, o seçimler de kendisine “okulundan tanıdık gelen” oyun seçimleri olmuştur.
Temkinli/Modifiye Oyun
Elijah aktivite sınırlarını aşmak konusunda temkinli davranmaktadır. Oyunun zorlayıcılığı arttıkça beceri seviyesini zorlamamak için davranışlarını değiştirmektedir. Örneğin scooter sürerken eğer fazla hızlanmışsa hemen havadaki ayağını yere koyup yavaşlamaktadır.
Zayıf Dikkat
Elijah’ın oyun boyunca dikkat süreleri kısa olmuştur ve aktiviteye düşük seviyede katılım göstermiştir. Bir oyuna ancak bir iki dakika katılmıştır.
Minimal Duygusal Yönlenme
Çocuklar motivasyonları yükseldikçe oyuna daha fazla duygusal yönelim gösterirler fakat Elijah seans boyunca oyuna hiç duygusal yönelim göstermemiştir. Oyun aktivitelerine karşı hep sıkılmış, kayıtsız ve ilgisizdir. Aynı oyunları tekrar tekrar oynamış ve kendi seçmiş olduğu oyun içerisinde bir zorlukla karşılaşınca da kendi yetenekleri hakkında eleştirel davranmış ve “ben çok aptalım, aptal aptal” demiştir.
Duyu Arayışı Oyunları
“Her şeyin üzerinden atlayıp duruyor, dışarıda olduğumuz her zaman her şeyin üstünden atlıyor. Kendini sürekli yaralıyor, çünkü pek de çevik bir çocuk değil. Yürürken birden dizlerinin üstüne düşüp dizlerini yere vuruyor. Bunu bilerek yapıyor ama o kadar sert yapıyor ki dizlerini yaralıyor.”
Elijah, vestibular ve proprioseptif duyu arayışı olan bir çocuktur. Bu durumun onun birçok aktiviteye katılımını etkilediği görülmüştür. Yukarıda annesinin belirttiği üzere kendisinden beklenmediği anlarda bile hareket etmek için kendisine fırsat yaratmaktadır.
Oyunun Gelişimsel Seviyesi
Elijah, bir pelerinle oynarken onu sırtına geçirip ortalıkta koşturmuştur. Yani bir pelerinle oynanabilecek en temel oyunu oynamıştır. Daha yaratıcı oyun tarzlarını tercih etmemektedir. En yaratıcı oyun tarzı, pelüş oyuncaklarla “Yüzüklerin Efendisi” oyunu oynamak, pelüş oyuncaklar düşmanmış gibi onlarla savaşarak ya da onlardan saklanarak oynamak olmuştur. Fakat Elijah zaten bir “Yüzüklerin Efendisi” hayranı olarak aslında yaratıcı bir oyun oynamamıştır, sadece filmi taklit etmiştir.
Akran İlişkileri ve Sosyal İlişkiler
Bu bilgiler Elijah’ın annesi tarafından sağlanmıştır: Elijah’ın annesi, Elijah’ın diğer çocuklarla sosyal etkileşimde zorlandığını söylemektedir. Serbest oyun sırasında gösterdiği duygusal davranışların, sınırlı oyun seçiminin ve düşük öz-saygı davranışlarının okul hayatında da belirgin olduğunu bildirmiştir.
Tartışma
Bu çalışmanın bulguları, bir çocuğun duyusal işlemleme problemleri ile oyun oynama becerileri arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Okulunda ve günlük hayatında belirgin olan zayıf dikkat, duyusal arayış davranışı ve aktivite sırasında aşırı temkinli olma davranışları oyun aktivitelerinde de belirgindi. Yaşından beklenen ve ona farklı duyuları yaşatacak oyun çeşitliliği göstermiyordu. Tüm bu problemler oyun becerilerinin gelişimsel seviyesini olumsuz etkilemiş ve Elijah’ı sadece oyun alanında değil sosyal ve duygusal alanlarda da sınırlamıştı.
Sonuç
Bu vaka çalışması duyu işlemleme problemi olan bir çocuğun oyun hayatını inceleyebilmemize olanak sağlamıştır. Bundy’nin “Duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuklar oyun oynamakta güçlük çekebilirler” sözü, bu çalışmada gözle görülebilir hale gelmiştir.
Kişinin çocukluk yıllarındaki oyun aktiviteleri, yetişkinlik dönemindeki aktiviteleri için temel hazırlar. Bunun önemini kavrayarak, duyusal işlemleme problemi olan çocukların oyun oynama becerini geliştirecek aktivite müdahaleleri geliştirmek gereklidir.
Çevirmen: Uzm. Fzt. Özgün BELEN
Kaynak: https://nsuworks.nova.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1121&context=ijahsp